31.01.2008

Ridaniye Savasi ( 1517 )

Ridaniye Savaşı ( 1517 )

Mercidabık Zaferi sonunda Suriye, Lübnan ve Filistin bölgelerini ele geçirip Sina Yarımadası'na gelen Yavuz , Sina Çölü'nü geçerek , Kahire yakınlarındaki Ridaniye'ye geldi. Kahire'ye geçişi sağlayan bu bölgede Memluk odusu sahra toplarıyla (bir yöne atış yapabilen sabit top ) mevzilenmişti. Yavuz , askeri yeteneğini kullankarak memluk ordusunu arkadan kuşatınca Osmanlı rodusu geliş yönüne göre mevzilenmiş sahra topları etkisiz hale getirildi. Kahire'yi alan Yavuz Mısır'ı Osmanlı Devleti'ne bağladı. Ordu Kahire'deyken Hicaz Emiri de Osmanlı Devleti'ne bağlılığını bildirdi.

23.01.2008

3. İran seferi ( Nahcivan seferi ) (1553)

3. İran seferi ( Nahcivan seferi ) (1553)

Kanuni, Safevilerin saldırılarına son vermek için üçüncü kez sefere çıktı (1553). Nahcivan ve Karabağ taraflarıı ele geçirdi. Dönüş yolunda, Amasya'ya geldiğinde, barış isteyen Şah Tahmasb’ın elçileri ile görüştü. 29 Mayıs 1555 tarihinde Osmanlı Devleti, Safevi Devleti ile Amasya Antlaşması'nı imzaladi. Bu antlaşmaya göre;
• Tebriz, Erivan, Bağdat, Irak ve Doğu Anadolu toprakları Osmanlılarda kalacak, antlaşma 25 yıl sürecekti.
Amasya Antlaşması Osmanlı Devleti'nin Iran ile yaptığı ilk resmi anlaşma olması bakımından önemlidir. Bundan sonra Kanuni'nin ölümüne kadar, hatta 2. Selim zamanın da iran'la ilişkilerde önemli bir değişiklik olmadı. 3. Murat zamanında, Osmanlı - İran münasebetleri yeniden bozuldu. Bu arada Şah Tahmasb ölmüştü. Yerine geçen Şah 2. İsmail Amasya Antlaşması'nı bozarak, Osmanlı topraklarına saldırdı. Fakat Şah 2. İsmail fazla yaşamadığı için iki devlet arasında önemli bir olay meydan gelmedi. İran'da taht kavgaları çıkınca Osmanlı Devleti İran'a sefer yaparak, bu durumu değerlendirmek istedi. Böylece Safevi Devleti ile 1577'den 1590 yılına kadar sürecek uzun bir savaş dönemi başladi.
Bu dönemde Kırım ile doğudan bağlantı kurabilmek için, Kafkasya üzerine de seferler yapıldı. Kafkasya'da da birçok yer ele geçirildi. Bu savaşların sonunda Safevi Devleti ile 1590'da Ferhat Paşa (Istanbul) Antlaşması imzalandi. Bu antlaşmaya göre;

• Azerbaycan, Gürcistan, Dağıstan bölgeleri Osmanlı Devleti'ne bağlandi. Safevi Devleti Kafkasya'da Osmanlı egemenliğini kabul etti.
Osmanlı Devleti doğudaki en geniş sınırlarına Ferhat Paşa Antlaşması ile ulaşmış oldu.

21.01.2008

Kıbrıs'ın Fethi ( 1571 )

Kıbrıs'ın Fethi ( 1571 )

Kıbrıs, Venediklilerin elindeydi. Venedikliler Akdeniz'de önemli bir üs durumundaki Kıbrıs sayesinde Mısır ve Suriye'ye giden deniz yolunun denetimini ellerinde tutuyorlardı. Bölgedeki durumunu güçlendirmek isteyen Osmanlı Devleti Kıbrıs'ın fethi için hazirlıkklara başladı. 1566 yılında Kanuni'nin ölümünden sonra 2. Selim tahta geçmişti. Lala Mustafa Paşa komutasındaki donanma, 1571 yılında Kıbrıs'ı fethederek Osmanlı topraklarına kattı. Daha sonra Kıbns'a Türkler yerleştirilerek, adaya Türk kimliği kazandırıldı.

20.01.2008

Tunus'un Fethi ( 1574 )

Tunus'un Fethi (1574)


Tunus'u Barbaros Hayrettin Paşa fethetmişti. Fakat Sarlken tarafından 1534'te geri alınmıştı. Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa komutasında Türk donanması ve Vezir Sinan Paşa emrindeki kara kuvvetleri ile Tunus'a bir sefer yapıldı. 1574'te kesin olarak fethedilen Tunus, beylerbeylik haline getirilerek Osmanlı Devleti'ne bağlandı.

18.01.2008

Mohaç Savaşı ( 1526 )

Mohaç Savaşı ( 1526 )

Belgrad'ın fethine rağmen Macaristan sorunu çözülememişti. Ayrıca, Macar Kralı 2. Layoş'un koruyucusu durumunda olan Sarlken, Fransa Kralı Fransuva'yi (Francois) esir almıştı. Fransa kralının yardım istemesi üzerine Kanuni, Avrupa'da Osmanlı’ya karşı oluşan Hristiyan birliğini parçalamak ve Katolik Hristiyan dünyasmdan Fransa'yı kendi yanına çekmek için Macaristan seferine çıktı.
Macaristan ise diğer Avrupa devletlerinden yardım istedi. iki ordu, 1526 yılında Mohaç Ovası'nda karşılaştı. Kanuni, Turan taktiği (sahte geri çekilme taktiği) ile Macar ordusunu çember içine aldi. Kaçmak isteyenler bataklıkta boğuldu. Macar Kralu 2. Layoş da ölenler arasindaydı. iki saatte sonuçlanan Mohaç Meydan Savaşı'nda Osmanlı ordusu kesin bir zafer kazandı.
Mohaç Zaferi'nin ardından Macaristan'ın başkenti Budin fethedildi. Kanuni, Macar tahtına Yanoş'u kral tayin etti. Avusturya Arşidükü Ferdinand, Macar tahtında, akrabalık bağlarına dayanarak hak iddia edip, yeni kralı tanımadı. Ferdinand, Osmanlı Devleti'nin bölgeden çekilmesinden sonra Macaristan topraklarına girdi. Bu andan itibaren Macaristan egemenliği yüzünden, Osmanlı-Avusturya savaşları başladi.

16.01.2008

inebahtı Deniz Savaşı ( 1571 )

İnebahtı Deniz Savaşı (1571)

Kıbns'ın, Osmanlı Devleti'nin eline geçmesi üzerine, ispanya, Malta, Venedik ve diğer italyan devletleri birleşerek Osmanlının Doğu Akdeniz'deki üstünlüğünü kırmak için, Papanın önderliğinde bir Haçlı donanması hazırladılar. Haçlı donanması, inebahtı'da Os¬manlı donanmasını hazırlıksız yakaladı. Osmanlı donanması büyük bir yenilgi aldı ve birçok gemisini kaybetti. Yalnizca Kılıç (Uluç) Ali Paşa, komuta ettiği filoyu kurtararak istanbul'a getirdi. Osmanlı Devleti'nin inebahtı'da toprak kaybı olmadı Ancak, Osmanlı Devleti'nin yenilebileceği anlaşıldı. Tecrübeli denizcilerin şehit düşmesi daha sonraki dönemde Osmanlı denizciliğinin gerilemesine neden oldu.
Veziriazam Sokullu Mehmet Paşa'mn çabalan sonucu, kısa bir sürede yeni bir donanma hazirlanarak, ertesi bahar denizlere indirildi. Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın Italya ve Sicilya kıyılarında bir takim yerleri vurması üzerine Venedik, Osmanlı Devleti ile anlaşma, yaptı ve yeniden Osmanlı Devleti'ne vergi vermeye başladı. Böylece Osmanlı Devleti Akdeniz de üstünlüğü tekrar sağlamış oldu.

15.01.2008

Islahat Fermanı (1856)

Islahat Fermanı ( 1856 )


Kırım Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yanında yer alan ingiltere, Fransa ve Avusturya; Osmanlıda yaşayan Hristiyan halka Tanzimat Fermanı ile tanınan hakları az buluyor ve genişletilmesini istiyorlardı.

Osmanlı Devleti, Avrupa devletlerinin istekleri doğrultusunda ıslahatlar yaparak, Paris Bans Konferansi'nda lehine kararlar çıkartmak amacını güttü. Islahat Fermanı da, tıpkı Tanzimat Fermanı gibi Osmanlı’nın zor bir döneminde, Avrupa'nın desteğini almak için yayınlanmıştır.

Tanzimat Fermanı'nda; ırk, dil, din ayrımı yapılmamiş bütün halk için geçerli haklar tanınmışken, Islahat Fermanı'nda sadece gayrimüslimlere yeni haklar tanınmıştır. Islahat Fermani ile gayrimüslimlerin devlet memuru olabilmeleri ile sivil ve askeri okullara girebilmeleri hükme bağlandı. Kendi aralarındaki miras davaları yine patrikhanelerde görülebilecekti. Her gayrimüslim topluma, ikişer temsilci ile Meclis-i Vala'ya katılma hakkı sağlandı. Vergilerin bütün Osmanlı vatandaşlanndan eşit olarak alınacaği ve iltizam usulünün kademeli olarak kaldinlacaği belirtildi.

Paris Konferansi sürerken Şubat 1856'da yayinlanan bu ferman ile Osmanlı Devleti Avrupa devletlerinin kendi iç işlerine karışmasını önleyemedi. ileride Osmanlı Devleti'ni paylaşmayı hedefleyen devletler, Islahat Fermani'na uyulmadığını öne sürerek Osmanlının iç işlerine karışmak için yeni fırsatlar buldular. Yapılan düzenlemeler başta Rumlar ve Ermeniler olmak üzere gayrimüslim topluluklara güç verdi. Bu topluluklar patrikhanelerde toplanarak kendi milletlerine ait nizamnameler çıkardılar. Tanzimat ve Islahat fermanlan ile tamnan haklar gayrimüslimlerce yeterli bulunmadı. Çünkü Osmanlı tebaasi olan gayrimüslimler, Müslümanlarla eşitlik değil bağımsızlık istiyorlardı. Dağılmakta olan devleti elde tutabilmek amacıyla Osmanlı Devleti yeni ödünler vermek zorunda kaldi.

14.01.2008

Osmanlı Padişahlarının Resimleri : Çelebi Mehmet

Osmanlı Padişahlarının Resimleri : Çelebi Mehmet

Çelebi Mehmet Temsili Resim

8.01.2008

Malta Kuşatması ( 1565 )

Malta Kuşatması ( 1565 )

Mısır, Cezayir ve Trablusgarp Osmanlıların eline geçmişti. Malta Adası bu bölgelere ulaşan deniz yollarının üzerinde bulunuyordu. "Hristiyanlığın Akdeniz'deki kalesi" olan Malta Adası'ndaki şövalyeler, Türk gemilerine saldırıyor, Akdeniz'deki Türk egemenliğine gölge düşülüyorlardı .Piyale Paşa komutasındaki Osmanlı donanması, 1565 yılında adayı kuşa Turgut Reis de bu kuşatmaya katılmıştı. Çarpışmalar sırasında Turgut Reisin şehit düşmesi üzerine satma kaldırılarak İstanbul'a geri dönüldü.

7.01.2008

Preveze Deniz Zaferi (1538)

Preveze Deniz Zaferi (1538)


Osmanlı Devleti Akdeniz'deki üstünlüğünü pekiştirmek düşüncesindeydi. Bu amaçla Osmanlı aleyhine Akdeniz'de Avusturya, Venedik, Malta, İspanya ve Portekiz tarafından oluşturulan, Haçlı donanmasını yok etmek istiyordu. Kaptan-ı Derya Hayrettin Paşa amaçla donanma ile Akdeniz'e açıldı ve Tunus'u aldı. Tunus'un alınması üzerine, Tunus Hükümdarı Alman İmparatoru Şarlken'den yardım istedi. Şarlken'in hazırlattığı Andrea Dorya komutasındaki ( donanma Tunus'u geri alarak, Orta Akdeniz için egemenlik mücadelesini başlatmış oldu.
1538 yılında iki tarafın donanması Mora'nın kuzeyindeki Preveze Körfezi'nde karşılaştı. Osmanlı donanması kendisinden sayıca üstün olan Haçlı donanmasına karşı büyük bir zafer kazandı, zaferin yıl dönümleri günümüzde "Donanma Günü" olarak kutlanmaktadır (28 Eylül 1538). Savaş sonunda Venedik ile antlaşma yapıldı. Mora ve Dalmaçya kıyılarındaki kalelerle, Barbaros'un aldığı diğer yerler Osmanlı Devleti'ne bırakıldı. Böylece Akdeniz'de üstünlük tamamen Osmanlı Devleti' geçti.
Preveze Zaferi'nden sonra Kanunî, Almanya ile savaşan Fransa kralının yardım isteği üzeri Osmanlı donanmasını Fransa'ya yardıma gönderdi. Kanunî, Osmanlıya karşı zaman zaman Avrupa devletlerinin tarafım tutarak ikiyüzlü hareket eden Fransuva'ya, dış siyaseti gereği yine yardım etti. Osmanlı donanması, Fransa donanması ile birleşerek Şarlken'e ait Nice (Nis)'i kuşatarak ele geçirdi (1543). Ancak, Fransa donanmasının bu kuşatma sırasında ciddi bir hazırlığının olmadığını gören Barbaros, Fransa donanmasından ayrılarak geri döndü. Yine de Fransa, Osmanlı Devleti'nden aldığı yardım sayesinde, Almanya ile bir antlaşma imzaladı. Hayrettin Paşa, 1546 yılında 80 yaşında öldü. Türbesi, İstanbul'da, Beşiktaş semtindedir.

4.01.2008

Trablusgarp'ın Alınması (1551)

Trablusgarp'ın Alınması (1551)

Barbaros Hayrettin Paşa'nm yetiştirdiği ve onun takipçileri olan Turgut Reis, Salih Reis, Piyale Paşa gibi ünlü denizciler fetihleri sürdürdü. Böylece, Hayrettin Paşa'nın ölümünden sonra da Türk denizciliği gelişmeye devam etti. Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken, Müslümanlardan aldığı Trablusgarp'a Sen Jan Şövalyeleri'ni yerleştirmişti. Kanunî Akdeniz'deki hakimiyetini güçlendirmeyi ve Trablusgarp'ın Osmanlı topraklarına katılmasını istiyordu. 1551 yılında Turgut Reis komutasındaki Osmanlı donanması, Sen Jan Şövalyeleri'nin elindeki Trablusgarp'ı aldı. Turgut Reis buraya beylerbeyi olarak atandı.

2.01.2008

Cerbe Savaşı ( 1560 )

Cerbe Savaşı

Andrea Dorya komutasında Venedik, Avusturya, İspanya, Portekiz ve Malta kuvvetlerinden oluşan Haçlı donanması, Osmanlı donanmasının Akdeniz'deki üstünlüğüne son vermek ve Türkleri Kuzey Afrika'dan atmak amacıyla Cerbe Adası önlerine geldi. Burada yapılan savaşta Turgut Reis komutasındaki Osmanlı donanması Haçlıları büyük bir bozguna uğrattı.
Cerbe Savaşı, Preveze Savaşı'ndan sonra kazanılan ikinci büyük deniz zaferi oldu. Bu zaferden sonra, Batı Akdeniz'de ve Kuzey Afrika'da Türk üstünlüğü pekişti.


1.01.2008

Rusya’nın Osmanlı Politikası

Rusya’nın Osmanlı Politikası

Çar 1. Petro, Rusya'nın bir dünya devleti olabilmesi için denizlere ulaşması gerektiği idealindeydi. Bu idealini gerçekleştirirken de Osmanlı Devleti ile emellerini açığa çıkarmıştı. Rusya, sıcak denizlere inerek batı ile yarışabilecek güce ulaşmasının yolunun Osmanlı topraklarından geçtiğini biliyordu. Bu nedenle de 17. yüzyıldan sonra Osmanlı Devleti ile sürekli bir mücadeleye girişmişti.
Rusya, Osmanlı toprakları üzerinden sıcak denizlere ulaşabilmek için başlangıçtan 20. yüzyıla kadar üç ayrı siyaset uyguladı.
Birincisi; İstanbul'u alarak Bizans İmparatorluğu'nu yeniden canlandırmak ve boğazlarda geçerek Akdeniz'e inmek (akrabalık ve mezhep birliğine dayanarak Bizans tahtında hak iddia ediyor)
İkincisi; Balkan milletlerini Panslavizm propagandası yolu ile kışkırtarak bu bölgede egemen olmak ve bu yoldan Akdeniz'e ulaşmak,
Üçüncüsü; Balkanlar ve boğazlardan sıcak denizlere ulaşamayacağını anladığında, oluşturduğu Ermeni politikasıdır. Ermenileri Osmanlı aleyhine kışkırtarak, Anadolu'nun Doğu ve Güney doğusunda kendine bağlı bir Ermenistan Devleti'nin kuruluşunu sağlamak ve bu yoldan Akdenize inmek.
Bir kara devleti olan Rusya'nın sömürge yarışma katılabilmesi sıcak denizlere çıkması ile mümkündü. Yukarıda belirtildiği üzere Rusya'yı Akdeniz'e ulaştıracak yollar Osmanlı topraklarından geçiyordu. Bu yollara sahip olmak isteyen Rusya, Osmanlı Devleti'ni parçalamak için Fransız İhtilal etkisi ile gelişen özgürlük ve milliyetçilik akımından yararlandı. Osmanlı sınırları içinde yaşayan ulusları Panslavizm politikasını uygulayarak isyana teşvik etti. Rusya önce Sırpları sonra Yunanlıları kışkırtarak Balkan uluslarını Osmanlıdan ayırdı. Fakat bağımsız olan Balkan devletleri Rusya'nın bu gelişme üzerinden sıcak denizlere inmesine izin vermediler. Rusya sıcak denizlere inme uğruna Osmanlı Devleti'ni parçalamış, ancak parçaları yutamamıştı.
İdeallerinden vazgeçmeyen Rusya, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Kafkaslar ve Doğu Anadolu üzerinden Akdeniz'e ulaşmak için Osmanlı topraklarında yaşayan Ermenileri kışkırttı başladı. Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliselerinin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda Ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başladı. Ermeniler ilk kez 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı'nda Osmanlı Devleti'ne isyan ettiler. Rusya kışkırtmaları ile başlayan Ermeni sorunu, İngiltere ve Fransa'nın da desteklemesi ile gelişti. Osmanlı Devleti'ni bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşmak isteyen Rusya ve Avrupa devletleri, Ermenileri Birinci Dünya Savaşı sırasında da isyana teşvik ederek Anadolu'da işgalleri kolaylaştırmaya çalıştılar.


Fransa’nın Osmanlı Politikası

Fransa’nın Osmanlı Politikası

Osmanlı Devleti ihtiyaç duyduğu her zaman Fransa'nın yi da yer almış ve Avrupa siyasetinde etkin rol oynamasını sağlamıştı.
Fransa ise çoğu zaman Osmanlı Devleti'ne karşı ikiyüzlü bir siyaset izleyerek, dost görüm çalışmış, ancak gerçek yüzünü Mısır'ı işgale kalkışmasıyla göstermişti. Bundan sonra Osmanlı Devleti'ne karşı oluşan gruplar içinde yer aldı. Hatta Napolyon Bonapart Osmanlı Devleti'ni Ruslara karşı kışkırtıp 1806 savaşının çıkışma neden olduğu halde savaşın sonunda Rus çarı ile Tilsit Antlaşmasını yaptı. Bu antlaşma ile Fransa ve Rusya, Osmanlı topraklarını paylaşma konularını görüşl Sömürgecilik faaliyetleri sırasında Mısır'da istediğini elde edemeyen Fransa daha sonra, Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika'daki diğer topraklarına yöneldi. 1830'da Cezayir'i, 1881'de Tunus'u sonra da Fas'ı ele geçirerek buralarda sömürgeler oluşturdu. Fransa, Ermenilerin isyanı sırasında Rusya'ya karşı İngiltere'nin Ermeni politikasını destekledi. Fransa, Rusya'nın Kafkaslar ve Doğu Anadolu'daki Ermenileri kullanarak Akdeniz'e inmesini, Akdeniz ticaretindeki payı azalacağı için kabul etmedi. Tıpkı İngiltere gibi, Fransa da Birinci Dünya Savaşı'nda Anadolu topraklarını işgal etti. Kilikya bölgesindeki Ermenileri silahlandırarak millî mücadeleyi engellemeye çalıştı.